Hakkında
Dönüşüm Halindeki Bir Dünya
Sürdürülebilirlik için küresel değişimi yönlendiren bir dizi politika çerçevesi ve yasa teklifi bulunmaktadır.
“Sürdürülebilir bir geleceğe yönelik küresel taahhüt – BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi ve AB’nin sonraki çerçeve politikaları ve kesişen gündemleri (örneğin Yeşil Mutabakat, ’55’e Uygun’ paketi, vb.) – yeşil, dijital ve kapsayıcı bir dünyaya doğru küresel bir dönüşümü ana akıma taşıdı.
Gelecek nesiller için gezegenimizi korumak üzere güçlü bir ortak küresel eylem oluşturmak için birçok yasal değişiklik, çaba ve yatırım yapıldı. Ve daha fazlası da gelmek üzere- yakın gelecekte, AB’nin iklim ve enerji mevzuatının çoğunun, 2050 yılına kadar AB iklim nötrlüğüne ulaşma ve 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını 1990’a kıyasla en az %55 oranında azaltma amacıyla Komisyon tarafından Temmuz 2021’de kabul edilen yasa teklifleri paketi temelinde revize edilmesi bekleniyor.
Bu tür önlemlerin Avrupa ekonomisi ve toplumu üzerinde önemli bir etkisi olacaktır:
– Taşımacılıktan gıda üretimine kadar birçok işletme, faaliyetlerini, hizmetlerini veya ürünlerini ‘yeşil’ hale getirmek için çalışma biçimlerini yeniden düşünmek ve uyarlamak zorunda kalacak;
– İşgücü piyasasında birçok yapısal değişiklik meydana gelecek – bazı işler kaybolacak, büyüyen sektörlerde ise yeni işler yaratılacak;
– Bu işgücü piyasası eğilimleri, değişen beceri gereksinimlerine yansıyacak;
– Bireyler; yeşil ve sürdürülebilir ürün ve hizmetlere odaklanarak yaşam, davranış ve tüketim biçimlerini değiştirecekler.”
Turizmin çevresel kaygıları ele alma potansiyelini açığa çıkarmak için yeşil becerilere sahip profesyonellere ihtiyaç vardır.
Turizm sektörü küresel GSYİH ve istihdamın 1/10’unu oluşturur ve birçok ülke için güçlü bir kalkınma varlığı olarak kabul edilir.
Ekosistemi çeşitli ve karmaşıktır. Yiyecek ve içecek, çevrimiçi bilgi ve hizmetler, seyahat acenteleri ve tur operatörleri, konaklama ve yolcu taşımacılığı dahil olmak üzere birçok farklı işletmeden oluşur. Turizm, dış çevredeki değişikliklere (yeşil, dijital ve adil dönüşümün makro eğilimleri, yasal değişiklikler ve tüketici tutumlarındaki değişiklikler dahil) duyarlıdır ve müşteri deneyimini iyileştirmek için yeni bilgi ve yöntemleri özümseyecek kadar esnektir.
Sektör, düşük beceri gerektiren işlerden yüksek beceri gerektiren işlere kadar çok çeşitli istihdam fırsatları sunar ve birçok genç ve dezavantajlı grup için ‘ilk iş’ sağlayıcısıdır. Sektör genelinde yeşil ve dijital uygulamaların benimsenmesine bağlı olarak istihdam fırsatlarının artması beklenmektedir.
Turizmin kültürel miras, çevre koruma ve yenileme, kırsal kalkınma, çeşitlilik ve katılım dahil olmak üzere birçok alanda sürdürülebilir kalkınmaya doğrudan veya dolaylı olarak katkıda bulunma potansiyeline sahip olduğu kabul edilmektedir.
Bu potansiyele yönelik artan beklentiler, sektörün diğer endüstrilerle dinamik etkileşimi, tüketici tutumları üzerindeki etkisi ve yasal değişiklikler, sektöre çevresel sorunları ele alması için artan bir baskı oluşturuyor.
Sürdürülebilir bir şekilde talebi karşılayan adil, güvenli ve başarılı turizm hizmetleri sağlamak için turizm sektörünün, sürdürülebilir turizmin zorluklarını ve fırsatlarını yönetebilen yeşil becerilere sahip profesyonellere ihtiyacı bulunmaktadır.
Turizm ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri
Mesleki Eğitim - Öğretim ve Yeşil Beceriler
Yeşil ve dijital dönüşümün dayanıklı bir şekilde inşa edilmesi için becerilere yatırım yapmak kritik öneme sahiptir.
“Eğitim ve öğretim sistemleri yeşil dönüşümü desteklemelidir: öncelikle, genç öğrencilere daha yeşil bir ekonomi ve topluma yön vermeleri için gereken becerileri kazandırarak; ikinci olarak, yetişkinlerin dönüşümden kaynaklanan değişikliklere uyumunu – ve ideal olarak bunları tahmin etmesini – sağlayarak; ve son olarak, yeşil zihniyetleri teşvik ederek.
Mesleki eğitim ve öğretim (MEÖ), insanları işe hazırlar ve öğrencileri (hem gençleri hem de yetişkinleri) kişisel ve profesyonel yaşamlarında ilerlemelerine yardımcı olacak becerilerle donatır. Eğitim ve öğretim sektörü ile iş dünyası arasındaki arayüzde yer alan MEÖ, yeşil dönüşüme yanıt vermek- ancak aynı zamanda bunu mümkün kılmak- için iyi bir konumdadır.
Genel olarak eğitim sistemleri yeşil ekonomi eğilimine yeterince hızlı yanıt verememiş olsa da, MEÖ özellikle turizm alanında bunu yapma esnekliğine sahiptir. Turizm ve otelcilik hizmetleri sektörü doğrudan geri dönüşüm ve yeniden dönüşüm yapmadığı, bunun yerine olumsuz çevresel etkileri en aza indirdiği için, çalışanlarının güçlü teknik uzmanlıktan ziyade doğaya/çapraz becerilere karşı uygun tutumlara sahip olması esastır. Bu, turizm mesleki eğitim ve öğretiminin, öğrencileri ESCO’nun yeşil beceriler olarak tanımladığı, özellikle turizm mesleklerinde uygulanabilir ancak aynı zamanda birçok başka sektöre de aktarılabilir olan becerilerle donatmak için yaklaşımları mevcut müfredatlarına hızlı ve etkili bir şekilde entegre etmesine olanak tanır.”